Paul Wilson, Iowa’nın uçsuz bucaksız topraklarında ailesiyle birlikte sakin ve huzurlu bir yaşam sürüyordu. Bu sıradan görünen hayat, Paul için geçmişin acılarından kaçıp sığındığı bir cennetti. Her gün, eşi Emily ve zeki kızları Lily ile geçirdiği anlar, onun için hayatın anlamını taşıyordu. Ancak, bir sabah bu huzur dolu yaşam aniden paramparça oldu. Emily ve Lily’nin şehre gitmesinden sonra, Paul’a gelen haberler tüm dünyasını kararttı. Emily, acımasız bir cinayete kurban gitmiş, Lily ise kaçırılmıştı. Bu trajik olaylar, Paul’un içindeki eski savaşçı ruhunu uyandırdı. Artık onun tek bir amacı vardı: karısının intikamını almak ve kızını kurtarmak. Kansas City’ye doğru yola çıkan Paul, burada hayatının en büyük mücadelesine girişti. Bu mücadele, sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda onun için içsel bir yolculuktu. Paul, bu zorlu yolculukta her adımda daha da güçleniyor, karısının katillerine karşı duyduğu öfke ve kızını kurtarma arzusu ile yol alıyordu. Bu yolculuk, onun geçmişiyle olan hesaplaşmasını da beraberinde getiriyor, Paul’u ölümcül bir savaşa sürüklüyordu.