Paris’in ışıklı sokaklarında, göz alıcı bir atmosferin içinde başlayan bu hikaye, Mahur’un kalbinde yanan kararlılıkla şekillenir. Genç kadın, içinde taşıdığı derin özlemle Ahmet Kaya’nın yanına gitmeye karar verir. Ancak bu sadece bir belgesel film yapma isteği değil, aynı zamanda bir ruh yolculuğunun başlangıcıdır. Mahur’un adımları, sadece Ahmet Kaya’nın hayatını değil, aynı zamanda kendi iç dünyasını da keşfetmesine vesile olur.
Paris’in o romantik sokaklarında, Mahur’un kararlılığına eşlik eden beklenmedik hüzün dolu olaylarla dolu bir süreç başlar. Ahmet Kaya’nın müzik kariyerini belgelemek isteyen Mahur, zamanla geçmişle yüzleşmenin kaçınılmazlığını da keşfeder. 1999 Marmara depreminin yarattığı kaos, Ahmet’i sevdiklerinden uzakta bırakırken, Mahur’un kararlılığı ise onu bir araya getirmeye çalışır.
Ancak karşılarında büyük engeller vardır. Medya ve bazı kesimlerin Ahmet Kaya’ya karşı tutumu, Mahur ve Ahmet arasındaki çatışmaları daha da derinleştirir. Ancak Mahur, tek destek noktası olarak Ahmet’in yanında kalır ve onunla birlikte mücadele etmeye devam eder. İstanbul’a dönüşleri ise beklenmedik gerçeklerle doludur. Mahur’un aslında Ahmet Kaya’nın kızı olduğunu öğrenmesiyle birlikte, hikaye daha da derinleşir. Bu yolculuk, sadece belgesel çekmekle kalmaz, aynı zamanda geçmişle yüzleşme ve derin bir bağ kurma sürecidir.