Bir zamanlar, romantizm kalpleri alev alev yakan, tutkulu bir coşku uyandıran bir kavramdı. Fakat günümüzde bu heyecan sönmüş, yerini soğuk bir gölgeye bırakmış gibi görünüyor. Hızlı tempolu yaşam tarzı ve teknolojinin soğuk bağlantıları, birçok genci aşkın gerçek heyecanından uzaklaştırıyor. Tam da bu umutsuzluk anında, genç bir gazeteci sahneye çıkıyor. Aşkın modası geçmiş bir duygu olduğuna inanan bu gazeteci, çağımızda kimsenin gerçek aşk acısı çekmediğini ve aşk ajanslarının sadece aptalca bir aldatmaca olduğunu savunuyor. Bu ajanslar, duygusal boşlukları doldurmak yerine, insanları kandıran düzenekler olarak görülüyor. Bu düşüncelerle yola çıkan gazeteci, bir aşk ajansının kurucusunu ifşa etmeye kararlıdır. Fakat araştırmaları sırasında hiç beklemediği bir şeyle karşılaşır. Kendini, hiç tahmin etmediği kadar romantik bir duruma sürüklenen gazeteci için işler bundan sonra karışacaktır.