Mustafa ve karısı, yoksulluk içinde sürdürdükleri hayatlarında küçük bir umut ışığı aramaktadırlar. Hayallerinde, eski televizyonlarının yerine yeni bir televizyon alabilmek vardır. Ancak, yaşadıkları dünya o kadar karanlık ve sıkıntılıdır ki, toplumsal olaylar ya da politik gelişmeler onlar için sadece uzaktan izledikleri birer haber halini almıştır. Sokaklarda patlayan grevler, hükümetin çatışmaları, onlar için sadece uzak bir görüntüye dönüşür. Fakat bir sabah, büyük bir darbenin ülkeyi sarstığını öğrendiklerinde, Mustafa için bu sadece güvenliğin sağlanacağı bir dönemin habercisi gibi gelir. Fakat gece yarısı evlerinin basılması ve bir siyasetçiyle bağlantılı oldukları gerekçesiyle tutuklanmaları, tüm hayatlarını değiştirir. Mustafa, o an, hayatın ne kadar acımasız olabileceğini derinden hissetmeye başlar.