Genç kadın Frankie, adeta bir kâbus gibi hayatına giren karanlık ve doğaüstü bir güçle mücadele etmek zorundaydı. Suç çetesinin dünyaya bıraktığı bu doğaüstü güç, Frankie’nin hayatını derinden sarsarak sıradanlığından uzaklaştırdı. Kendisini takip eden bir katil mankenin hedefi olduğuna inanması, onu büyük bir paranoyanın içine sürükledi. Frankie, olayların karmaşıklığını sadece basit açıklamalarla geçiştirilemeyecek kadar büyük olduğunu kavradı ve sevdiklerinin de tehlikede olduğunu anlamak onu daha da motive etti. Yaşananların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak ve karanlık gücün kökenini çözmek için cesaretini sınırına kadar zorlamak zorundaydı. Ancak Frankie, katil mankenle karşılaştığında, sadece kendi yaşamının değil, tüm dünyanın kaderinin ne olacağı konusunda büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kaldı.