Bambu ormanlarının sessizliğinde yaşayan Pang, biyolojik olarak geliştirilmiş bir yaratık olsa da, duyguları gerçekti. Jielong, ileri düzeyde bir ejderha-sibernetik organizmaydı ve onların arasında kurulan bağ, sıradan veri alışverişinden öte bir kardeşlikti. Bir sabah, merkezi sistemden Jielong’un kaçırıldığı ve izlerinin Afrika kıtasında kaybolduğu haberi gelir. Pang, protokol dışına çıkarak tek başına göreve başlar. Afrika’da genetik olarak evrimleşmiş hayvan türleri, gelişmiş taktik zekâya sahip tehditler ve bilinçli doğa formlarıyla mücadele eder. Ancak yol boyunca başka kaçak yapay zekâlı varlıklarla tanışır. Hepsi, sistemin adaletsizliğine karşı kendi yollarını aramaktadır. Pang’ın bu arayışı, sadece bir dostu bulmak değil, özgürlüğün ve aidiyetin ne demek olduğunu anlamaktır.