1997 yılının derin kış aylarında, Asya’nın ekonomik dengeleri hızla sarsılıyordu ve Güney Kore, bu kriz dalgalarından büyük ölçüde etkilenmişti. Kore Bankası’nın sessiz köşelerinde, ekonomik felaketin ilk işaretleri belirginleşmişti. Yetkili Si Hyun, mali krizlerin iç yüzünü ve ulusal ekonominin büyük bir tehdit altında olduğunu fark ettiğinde, acil bir müdahale için harekete geçti. Ancak, bankanın müdürü, bu acil durumu ciddiye almasına rağmen, resmi bir toplantıyı on gün sonrasına erteledi ve durumu halktan gizli tutma kararı aldı. Si Hyun’ın halkı bilgilendirme çağrıları, çoğu tarafından dikkate alınmadı ve toplantılar yalnızca elitlere açık olarak yapıldı. Bu kapalı toplantıların sonucunda alınacak kararlar, ülkenin ekonomik istikrarını ve toplumsal güvenini ciddi şekilde sarsacak, belirsizlik içinde kalan halk, bu kararların etkilerini merakla bekleyecektir. Ülke, bu kararların gölgesinde karanlık bir gelecekle yüzleşmek zorunda kalacaktır.