Alexandre Garcia, kendisini hayata karşı hep kaybeden tarafta hisseder. Şans, onun kapısından hiç geçmemiş gibidir. Tüm bunlar, annesi Val’in aileyi Mexico City’ye götürme fikriyle değişmeye başlar. Karavanla yapılan bu uzun yolculukta yanında kardeşi Mia, babası Frank ve yaşlı büyükanneleri de yer alır. Ancak yolculukları sırasında keşfettikleri lanetli bir totem, tüm dengeleri bozar. Totemle birlikte gelen doğaüstü olaylar, aileyi içinden çıkılması zor bir girdabın ortasına sürükler. Her biri kendi içindeki korkularla yüzleşirken, Alexandre da kaderini yeniden yazmak zorunda kalır. Bu tatil, onun için bir yenilgi değil, hayatında ilk kez kazanabileceği bir savaşın başlangıcıdır. Belki de şanssızlık değil, cesaretsizliktir onu bugüne kadar geride bırakan.