Safa, duvarlarını o kadar yükseğe örmüştü ki, kimsenin içeri girmesine izin vermemişti. En başta da kendi çocuklarının. Zamanla içindeki sevgi bile küllenmiş, yerini soğuk bir boşluk almıştı. Fakat Aylin adındaki küçük bir kız, onun sessiz dünyasına beklenmedik bir ışıkla girer. Aylin’in varlığı, Safa’nın yıllardır inşa ettiği yalnızlık duvarlarında gedikler açar. Safa, geçmişiyle yüzleşme kararı aldığında, bu karar sadece kendi hayatını değil, çocuklarının da kaderini etkileyecek bir dönüm noktası olur. Çocukları, bir zamanlar onları terk eden babayla yüzleşmek zorunda kalır. Bu yüzleşme, geçmişin yaralarını kanatırken aynı zamanda affetmenin ne demek olduğunu da sorgulatır. Safa’nın planı, bir ailenin yeniden doğuş hikâyesine dönüşebilir.