2008 yılında, Tayvanlı bir Amerikalı genç, lise öncesi döneminde kimliğini keşfetme yolculuğuna adım atar. İçsel bir dönüşüm geçiren genç, kendini ifade etmenin bir yolu olarak paten kaymayı öğrenmeye cesaret eder. Bu yeni beceri, ona özgürlük hissi ve kendine güven kazandırırken, aynı zamanda ilk flört deneyimlerinin getirdiği heyecanla doludur. Kalbinin atışlarını hissederek, bu yeni duygularla baş etmeye çalışır. Annesinin sevgisini daha iyi anlamak için çıktığı bu yolculuk, genç için derin bir duygusal keşif anlamına gelir. Annesinin yanında hissettiği destek, kendini tanıma sürecini hızlandırırken, her yeni deneyim onun için önemli bir ders niteliği taşır. Kimliğini bulma çabası, onu hem fiziksel hem de duygusal anlamda daha güçlü bir birey haline getirir.